29 Aralık, 2013

Emperyalizmin Başka Bir Oyunu-Tarım Savaşı(Açlık Günleri)

Tarım savaşı..“Yeni sömürgecilik, savaş korkusunu, açlık korkusu ile pekleştirerek geri ülkeleri dize getirmede yeni bir çığır açmış ve bu suretle sömürdüğü toplumun doğal ve beşeri kaynaklarını büyük bir tepki ile karşılaşmadan çıkarlarına uygun olarak kullanma olanağını hazırlamıştır. Açlık tek başına bir insanın sağlığının bozulması, üretim ve savunma gücünün kısıtlan...ması, yakın çevresinde olup bitenlere karşı ilgisiz kalıp, sahibi olduklarına sahip çıkmaması için yeterlidir.”

''Bir yanda kitleleri kurtulması imkansız bir tarzda güdülebilir kılmakta, öte yanda ise muazzam bir para (konsantre güç ) akışını, oluşturmuş olduğu kanallardan muntazam ve rekabet dışı bir şekilde kendi finans merkezlerine doğru yönlendirebilmektir.''

İçinde bulunduğumuz süreçte bu oyunun içine çekildiğimizi çok net görebilmekteyiz.Hes projeleri ile su kaynaklarını ve doğal yaşamı tahrip edilmesi;maden kaynaklarının belli sermayelere peşkeş çekilmesiyle birlite tarım arazilerinin ciddi zararlara uğratılması..Köylülerin hasat dönemi maliyetleri ne yazık ki petrol fiyatlarına pararel kar marjını istedikleri noktalarda tutamayışı ve Tarım Bakanlığı'nın buna çözüm üretmek istemeyişi.Bilinçli bir yoksullaştırma ve yozlaştırma projesinin piyonu gibi hareket edebilmeleri acı bir gerçek.

Freiburg;bir alman kenti..Güneşe hasret bir kent.Yılın belli dönemlerinde gün ışığıyla beslenen topraklara sahip.Motorlu araç kullanımı yok denecek kadar az.Doğaya saygı duruşunda adeta.Fosil yakıt kullanımı ayıplanır o topraklarda artık.Hemen bütün evlerin çatıları güneş panelleri ile donatılmış;yüksek tepelere rüzgar panelleri hakim;şehir ulaşımında bisiklet kullanımı tercih edilir durumda. Toprak bu çerçevede bilimsel tarım yöntemleri ile işlenerek daha sağlıklı ürünler elde ediliyor.Doğayla barışık yaşayabilmek bir anlamda insanın kendine saygısıyla ölçülebilir bu kentte.Kollektif yaşam evleri ise bu kentte artık bir alışkanlık.

Bu algı düzeyini yaratmak adına bizim topraklarda ne kadar daha yol katetmemiz gerektiği açıkça ortada.

Ne yazık ki hala bu ükede birilerinin ağzından dökülen şiddetle yıkanmış kelimelerin birilerini hedef alması;sözde aydınlar arasında bu beddua tutar mı tartışmasıyla karşımızda..Bir yandan da gelişen ekonomik gelişmeler krizin içine doğru çekildiğimizi;çok yakında da Arjantin'deki gibi açlık günlerine bu topraklarda şahit olmak yüksek ihtimal..

Ancak, Gezi' ve bağımsızlık bilinciyle bunun hakkından gelmekse ;bu topraklara yapılan bütün ihanet adımlarına karşı; bu topraklardan beslenen her insanın boyun borcudur artık..Bağımsızlık bilinci emperyalizmin karşısındaki en büyük silahtır..Ve bu bilinç  bu topraklardan beslenerek çok defa da göstermiştir bütün dünyaya..Kollektif bilinç bütün topraklarda olduğu gibi bu topraklarda da kazanacaktır daima.

26 Temmuz, 2013

14 Temmuz, 2013

PARİS KOMÜNÜ VE ESNAF



Marx, Paris Komünü sonrasında esnafı şöyle değerlendirmişti:

"Tarih hiçbir zaman bu kadar lümpen bir ahmaklar grubuna toplu olarak şahit olmamıştır.
Parisli esnaf, komünü savunmak için caddelerinde barikat kuran komünistlere saldırmış,
caddenin yeniden normalleşmesine, barikatın açılmasına, komünün yıkılmasına yardımcı olmuşlardır.
Bunu, günlük karları için yapmışlardır.
Ancak unuttukları bir şey vardı ki barikat yıkılınca caddeye girenler onun müşterileri değil alacaklılarıydı
ve burjuvalar çoğunu ağır senetlere zorladılar, bir kısmının da kapısına mühür vurdular.
Küçük burjuvazinin müşterisi bizzat o barikatı kuranlardı.Bunu acı bir deneyimle öğrendiler."

Bu süreç an itibariyle İstiklal sokaklarında da yaşanmaktadır ne yazık ki.Sistemin piyonu bilinçsiz kitleler bir kaç günlük kar maksimizasyonu güderek;kendi geleceklerini farkında olmadan(olmuş olsalar akıllarından şüphe duyarım) AVM'lere teslim edeceklerdir.Taksim projesindeki temel hedef bölgede tüketim tapınakları inşa ederek insanları sokaktan ayıklayıp koca binalara tıkmaktır aynı zamanda.Esnaf bu doğrultuda kendilerince örgütlenemedikleri içindir ki sermayenin kirli elleri tarafından medya organları aracılığıyla da uyutulmaktadır.Kirli bir oyun daha sahnede ne yazık ki.Polisin artık hemen her gün kafede;barda oturan sıradan insanlar ve sokaktaki küçük gruplara müdahalesi de bunun en iyi göstergesidir.Amaçları,bölge esnafını çileden çıkarmak,bilançoyu direnişe kesmek ve sokakta karşı karşıya getirmektir.Onlar da gerçek müşterilerinin gerçekte kimler olduğunu acı bir deneyimle öğreneceklerdir.

04 Haziran, 2013

'Hey you,dont tell me there's no hope at all !..Together we stand,divided we fall !.. -'Bana umut olmadıgını Söyleme!.. Birlikte ayakta duruyoruz;ayrılırsak düşeriz..'
pink floyd hey you | izlesene.com

31 Mart, 2013

Zebercet




Donmuş bir gürültü
nemli duvarına asılı.
güneşli bir günde
ayaklarına akıyor.

sıklaştıkça kapılar
başımızı göğe taşıyan
uçurumlara açılıyor.

ve sonunda
toprağın emeceği bedenlerimiz
ağırlıklarından vazgeçerek
sarıyor birbirini
kara bir şarkının gamıyla;
dillendirmek için
düş zincirleriyle bağlı
yakarılan adımları..

gidebileceğimiz
görebileceğimiz yaşamlar,
bu mesafeden mor ötesini andırıyor..


 
Related Posts with Thumbnails