17 Ekim, 2010

Bir Düşün Kıymeti Harbiyesi

Saat 04:33..Gözlerim kısık;yatagımdan fırlıyor, penceremin önünde dikiliyorum.Bütün sokağın uykusu,gök kubbenin çatlamasıyla bölünüyor.Ardından araçların alarmıyla birlikte yağmur, bu gürültülü uyandırma servisine ritm tutuyor.
Kulağıma;bugün Ankara'dan beni arayan tanıdık ses tırmanıyor.Ankara'nın artık onu boğduğunu,yakın bir zamanda görüşemezsek durumun vahim bir hal alacağından bahsediyor.Yağmur damlalarının cama telaşlı dokunuşu,onun sesindeki telaşı andırıyor..Kısa ve net bir konuşma ile bana içinde bulunduğu ufuneti aktarabilmişti.
Telefon çaliyor..Gecikmiş uyandırma servisi.Birazdan Bursa'ya gitmek için gelip beni alacak ses..Üniveristede 4 yıl aynı evi paylaştıgımız diğer iki arkadaşımızı 'geleneksel'ziyarete gidiyoruz.Bütün şehir uyurken;biz üni. yıllarında alışılagelmiş gece yolculuklarına, bir yenisini daha ekliyoruz.Gerekli hazırlakları yapmaya koyuluyor,Ankara'daki sesin telaşına kapılıyorum..

İstanbul-Bursa arasında eşlik edecek diğer ses

1 yorum:

Related Posts with Thumbnails